15 Temmuz 2010 Perşembe


Birçoğumuz bu afişi gördüğümüzde sayfayı kapatmayı düşünebilir. Bu ve benzeri birçok çağrının silahların susmasını sağlayamayacağını hepimiz kabul etmiş durumdayız. Ama bir insan olarak insanlık adına özgürlük adına nasıl bir tavrımız olması gerektiğini belirlememiz gerekiyor.

Türkiye’de ırkçı düzenin dayatması olarak ülkemizde ciddi anlamda Kürt sorunu ortaya çıkmıştır. Irkçı mantığının uzantısı olarak bugün toplumumuz Kürtlerden nefret ediyor. Kürt milliyetçiliğin propagandasını yapan PKK da yıllardır halkların kardeşliği adına halk düşmanlığı yapmaktadır. Ve elinde sayısız masum insanımızın kanı var.

“ Neredeyse asırlık bir geçmişe uzanan inkarcı söylemin ürettiği kaos ülkeyi bir kere daha teslim almış durumda. Milliyetçi körlük yüzyıllardır kardeşçe yaşamış halkları birbirine düşman kılmak için akıl almaz provokasyonlarla daha kanlı ve kirli bir sürece ivme kazandırıyor. Çözümsüzlükten beslenenler silaha ve şiddet politikalarına daha çok sarılıyorlar. Oysa hiç kuşkusuz bu ülkede ve tüm Ortadoğu'da halklarımızın temel ihtiyacı daha fazla şiddet ve despotizm değil; eşitlik, adalet ve hakkaniyet temelinde tesis edilecek kardeşliktir! ”

1 yorum:

  1. http://blog-zai.blogspot.com/2010/04/bende-istiyorum.html

    http://blog-zai.blogspot.com/2010/04/bende-istiyorum.html

    blog sayfamda barışa duyduğum özlem ve şovenist milliyetçilik ilgili ufak değerlendirmeciklerim.

    Toplumda giderek artan bir Kürt düşmanlığı var. Pkk ne kadar bölücü bir terör örgütüyse Kürtleri düşman olarak görenler ve küçümseyenler de o kadar ayrımcı. Sonuçta bölücü ya da ayrımcı her iki tarafta tek bir emele hizmet ediyorlar: Kan,gözyaşı,silah,boşa giden paralar dolayısıyla Türkiye'den kopan bir coğrafya emeline... Emperyalizm'in istediği de zaten bu!

    Barış istemek,eşitlik istemek bu ülkede yaşayan her vatandaşın hakkı. O yüzden afişi gördüğümde sayfayı kapatmak değil incelemek istedim. saygılarımla

    YanıtlaSil